Bilmez idim, zalim düşmüş peşime
Al kanım akıyor, bakın yüzüme,
Su dökülmez artık taze gülüme,
On yedi yaşımda yandım anneler.
Nişan oldum annem gittim askere,
Bekliyordum günlerimi tezkere,
Nişanlım vermişti bana bir hediye,
Katilim ağabey, yandım anneler.
İsmim Mehmet idi, soyadım Coşar,
Zalim ağabeyim vurmaya koşar,
Al kızıl kanlarım sel gibi coşar,
Nişanlım karalar giysin anneler.
Pozantıda indi ağabeyim bekler,
Zalim ağabeyi anma bana yeter,
Kurulmuş, bahçede bülbüller öter,
Murada ermeden öldüm anneler
Otobüse bindim indim Digorda,
Dikenli köyünün düştüm yoluna,
Harap olup düştüm elin diline
Bir çiçek misali soldum anneler.
Maraşın içinde vurdular beni,
Talihsiz annem de evde bekledi,
Bütün komşularım talihsiz dedi
Karalı yazıma bakın anneler.
Kıtama geldim bende sevindim,
Yazdım mektubum postaya verdim,
Annem, gençken neden gülmedim?
Talihsiz oğluna yansın anneler.
Talihsiz annem beni beklerdi,
Nişanlım duyunca karaları giydi,
Zalim ağabeyim canımı yedi,
Gülmeyen asker yansın anneler.
İznini alınca telgraf çektim,
Düştüm yollara ben de sevindim,
Çileli askerin yasın tutun,
Toros dağlarında yandım anneler.
Saat birde geldim gören olmadı,
Anama babama diyen olmadı,
Benim gibi kimse acı ölmedi,
O zaman kurşun yedim anneler
Kaynak: Hasan Yörenç
Yöre: Bayburt
Bayburt Türküleri